Gelişim Yönetim Sistemleri A.Ş. - - Danışmanlık - Seminer - Tetkik - -
Kalite Hedef ve Maliyetleri
Oktay ATAKAN
Bazı kuruluşlarda sürekli iyileştirme yapmaya yönelik
olarak üst yönetimin koymuş olduğu hedefler arasında
uygun olmayan ürünün Kabul edilebilir oranının “ 0 “
yahut başka deyişle “0” kalite hatası hedeflendiği
görülmektedir. Neden “0” hata hedeflediniz ? ,
dendiğinde ise hatanın olumsuzluk olduğu, olumsuz bir
şey içinde hedef konursa bunun rahatlık yaratacağı ve
hataların belki bu yüzden artacağı görüşü ileri
sürülmektedir.
Hata oranı gibi hedefler işletmenin iç etkinliğini
gösteren hedeflerdir. İç etkinlikle ilgili hedefler ise
işletmenin müşteri gereksinimleri ve pazarın kabul
edebileceği performans (kalite düzeyi) seviyesine bağlı
olarak ama aynı zamanda işletmenin ekonomik olarak
rekabet edebilir düzeyde kalmasını sağlayacak seviyede
belirlenmelidir. Bu tip hedeflerin belirlenme-sinde
kalite maliyetleri ve müşteri geri beslemeleri
ölçülebilir olmaları sebebiyle bir başlangıç noktası
olarak ele alınabilir.
Havacılık , Sağlık , Otomotiv ve Elektronik sektöründe
hata oranının “0” veya bu orana çok yakın olarak
belirlenmesi gerekir. Zira müşteri ihtiyacı ve pazarın
Kabul edebileceği performans seviyesi beklentisi bu
düzeydedir. Pazar aynı zamanda bu beklentiye uygun
olarak ek kalite maliyetini üstlenmiş veya üstlenmeye
hazırdır. Bu sektörlerde dahi iyileştirme açısından hata
oranın önceki yıl veya yıllara göre belli oranlarda
iyileştirilmesi için oran koymak “ örneğin % 0,05 gibi “
daha gerçekçi olur.
Tekstil , Boya Terbiye, Makine imalat gibi bazı
sektörlerde “0” veya buna yakın kabul edilebilir uygun
olmayan ürün hedeflemeleri yapmak gerçekçi olmayabilir.
Zira böylesine bir hedef koyduğunuzda bunu sağlamak için
girdi, proses kontrol ve son kontrol sayısını
arttırmanız ve yeni ekipmanlar alarak ilave ölçümler
yapmanız gerekebilir. Sonuçta kalite maliyetlerinizi çok
arttırabilir ve artık işletmeniz rekabet edemeyecek hale
geleceğinden kendinizi pazarın dışında bulabilirsiniz.
Tabii bu husus bütün tekstil işletmeleri için geçerli
değildir. Bu gün bazı marka tekstil ürünleri piyasa
standart ortalama fiyatının 3-4 katı fiyatlarda
rahatlıkla müşteri bulabilmektedir. Markanın bağımlı
müşterileri ek kalite maliyetini karşılamaya hazır
olduklarından ilave kalite maliyetleri karlılık olarak
fazlası ile geri dönebilmektedir. Bir yerde Kalite
kavramının hitap ettiği müşteri kesiminin ihtiyaçlarını
beklentilerini karşılamak ile eşdeğer olduğu sözü
unutulmamalıdır.
Bir başka hususta kabul edilebilecek en doğru hata
oranının şartlara göre değişiklik gösterebildiği ile
ilgilidir. Örneğin kazan boyama işlemi yapan ve
kapasitesi pek dolu olmayan bir boyahane, boyama
süresini uzatarak hata oranını azaltabilir. Buna mukabil
tam kapasite ile çalışan bir boyahane daha fazla
miktarda boyamak için, sirkülasyonunu arttırarak daha
kısa süreli şarjlar yapmak yolu ile ilave ve tekrar
boyama oranları (hata oranı) artsa bile karlılık
açısından tercihini bu yönde kullanabilir.
Kalite ile ilgili hedef,belirli bir tarihte firmanın
katlanabileceği kalite maliyeti ile o tarihteki müşteri
gereksinimleri ve pazarın kabul edebileceği performansın
dengeye geldiği noktada belirlenmelidir. Bunun için en
iyi endikator müşteri şikayetleri dahil müşteri geri
beslemeleri ile Kalite maliyetlerinin hesaplanıp
karşılaştırılmasıdır. Kalite maliyetlerinin ölçülebilir
ve görünür olanları ;
• Değerleme Maliyeti: İşletmenin belirlenen
kalite düzeyinin korunması için yapılan kontroller,
testler ve tetkikler gibi işlemlerin maliyetidir. • Önleme Maliyeti: Hata ve uygunsuzlukların
ortaya çıkmaması için yapılan işlemler ile ilgili
maliyetlerdir. Girdi kontrolü. Çeşitli eğitimler ile
giderler ve bu amaca hizmet eden personel giderleri
önleme maliyetini oluşturur. • İç hata Maliyeti: Hatalı üretim sonucu ortaya
çıkan hurda, 2. kalite fiyat farkları. Yeniden işleme
ile ilgili verimsizlik kayıpları bu maliyeti oluşturur. • Dış hata Maliyeti : Mal veya Hizmetin müşteriye
sunulmasından sonra hasıl olan tazminat doğuran haklı
müşteri şikayetleri , garanti süresindeki onarım ve
değiştirmeler bu tip bir maliyeti oluşturur.
Firmalar isterlerse önleme maliyetlerini arttırıp dış
hata maliyetlerini azaltabilirler. Bu tercih sektörlere
ve ülkelere göre de farklılık arz edebilmektedir.
Örneğin Japon firmalarının bu şekilde bir tercihte
bulundukları bilinmektedir.
Kalite maliyetlerinin birde görünmeyen ve hesaplanması
çok zor olanları vardır. Yani Buzdağının Suyun altında
kalan görünmeyen kısmı. Bunlar Müşteri tatminsizliği
nedeniyle kaybedilen siparişler, azalan satışlar, boş
kapasiteler ve üretim eksikliği nedeniyle birim
maliyetlere, artan genel gider payı olarak yansıyan
maliyetlerdir. Müşteri Memnuniyeti anketleri bir bakıma
bu buzdağının altında kalan kısmının kestirilmesi için
yapılır. Anket sonuçları müşteri beklentilerini iyi
yansıtmalı, firmanın neden tercih edilip , edilmediği,
bu tercihe öncelikli olarak hangi faktörlerin sebep
olduğu, bunlar arasında kaynak ayırmadan yapılabilecek
iyileştirmeler olup olmadığı ve benzeri merak edilen ve
hareket tarzını belirleyecek sorulara cevap aranmalıdır.
Sonuçta esas amacın sürekli iyileştirme olduğu ve Kalite
ile ilgili olarak konacak hedeflerin sadece gösterge
niteliği taşıdığı göz ardı edilmemelidir. Hedeflerdeki
kesinlik payından çok bunların toplu olarak ne
gösterdikleri , konulan teşhis ve alınacak önlemler
üzerinde odaklanmak daha doğru olur.