ISO 9001:2015

ISO 9001:2015
Kalite Yönetim Sistemleri

ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemleri

ISO 14001:2015

ISO 14001:2015
Çevre Yönetim Sistemleri

ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemleri

IATF 16949:2016

IATF 16949:2016
Otomotiv Sektörü Kalite Yönetim Sistemleri

IATF 16949:2016 Otomotiv Sektörü Kalite Yönetim Sistemleri

ISO 45001:2018

ISO 45001:2018
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi

ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi

ISO 22000:2018

ISO 22000:2018
Gıda Güvenlik Yönetim Sistemi

ISO 22000:2018 Gıda Güvenlik Yönetim Sistemi

ISO 27001:2013

ISO 27001:2013
Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi

ohsas Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi

ISO 20000:2018

ISO 20000:2018
Bilgi Teknolojileri Hizmet Yönetim Sistemi

ISO 20000:2018 Bilgi Teknolojileri Hizmet Yönetim Sistemi
Gelişim Yönetim Sistemleri A.Ş. Kalite Yönetim Sistemleri Danışmanlığı İletişim
YANIKLARDA İLKYARDIM

 TÜRKİYE’DE SOSYAL SORUMLULUK UYGULAMALARI VE SIK KARŞILAŞILAN UYGUNSUZLUKLARI

SAI (Social Accountability International) SA 8000 Sosyal Sorumluluk standardı için akreditasyon kurumu olup tüm dünyada bu standarda göre belgeli firmaları yayınlamaktadır. SAI’nin verilerine göre 64 ülkede farklı 66 sektörde 1373 firma SA 8000 belgesi almıştır. Türkiye’de sadece 4 firma SA 8000 Sosyal Sorumluluk standardına göre belgelenmiş durumdadır. Benzer bir organizasyon WRAP (Wordwide Responsible Apparel Production) giyim sektöründe insan hakları ve etik çalışma ilkelerine yönelik denetim ve belgelendirme amacıyla oluşturulmuş bir kurumdur. WRAP belgesi almış Türkiye’de 5 kuruluş bulunmaktadır.

Türkiye’de belgeli firma sayısı az olmakla birlikte birçok firma, müşterisi tarafından sosyal sorumluluk kodlarına (örn. ETI- Ethical Trading Initiative Code) veya standartlara göre denetimlere tabi tutulmaktadır. Bu yazının amacı, Gelişim Yönetim Sistemleri A.Ş.’nin yaklaşık 110 firmada (245 gün) yaptığı sosyal denetimler sonucu edindiği deneyimleri paylaşmaktır.

Sözkonusu sosyal kod ve standartlar genel olarak benzer prensipleri içerir. Ana başlıklar olarak sıralarsak: Çocuk işçi, Zorla çalıştırma, İş sağlığı ve güvenliği, Sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı, Çalıma saatleri, Ücretler, Ayrımcılık, Disiplin uygulamaları, sürekli çalıştırma.

Türkiye’de yapılan ikinci taraf denetimlerde karşılaşılan uygunsuzluklar aşağıda konu başlıklarına göre özetlenmiştir:
Çocuk işçi: Genelde çocuk işçi ile orta ve büyük ölçekli işletmelerde karşılaşılmamaktadır. Ancak, 15 yaşını doldurmamış çırak statüsünde çalıştırılan işçiler mevcuttur. Bunlar meslek edindirme amacıyla iş ve okulu birlikte sürdürdüklerinden standart ve kodlar açısından problem teşkil etmemektedir. Burada çalışma ve okula devam sürelerinin günde 10 saati aşmaması istenmektedir.

Zorla Çalıştırma: Deneyimlerimize göre pek karşılaşılmayan bir konu. Genelde işe alımlar direk işletme tarafından yapılmakta, aracı kurum kullanımı yaygın değil, yurt dışından işçi getirerek kaçak olarak çalıştırma çok nadir görülüyor ve işe girişte herhangi bir depozito/evrağa el koyma gibi durumlar ile pek karşılaşılmamaktadır. Güvenlik görevlilerinin asli görevi fabrikayı çevreden gelebilecek tehlikelere karşı korumaktır.

İş sağlığı ve iş güvenliği: Bu konu işletmelerde en fazla uygunsuzlukların yoğunlaştığı konudur. Genelde İş Kanunu’nun ilgili maddeleri ve bu kapsamda çıkarılmış olan yönetmelikler iyi bilinmemekte ve uygulanmamaktadır. Örnekleri aşağıda sıralanan uygunsuzluklarla karşılaşılmıştır:
- tehlike tanımlama ve risk değerlendirmesinin olmaması,
- yasal ölçümlerin yapılmaması (gürültü, titreşim, kimyasal maddeye maruziyet vb.)
- kritik ekipmanların bakım ve testleri,
- acil durumlar ve müdahale tanımlanmamış, tatbikatların yapılmıyor olması,
- kişisel koruyucuların kullanılmaması/yanlış kullanılması
- yetersiz havalandırma ve işyerinin atmosferik koşulları
- makine/ekipman koruyucularının olmaması veya çıkartılması/iptal edilmesi,
- hijyen ve sağlık kontrollerinin eksikliği
- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimlerin ilk işe girişte ve daha sonrasında periyodik olarak verilmesi
- İşyeri hekiminin/hemşiresinin olmaması, yetersiz revir koşulları
 

Sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı: Genelde otomotiv yan sanayinde sendika var, diğer sektörlerde özellikle de tekstil sektöründe sendika yok denecek kadar az. Bazı işletmelerde bunun yönetim tarafından engellendiğine ilişkin kuvvetli delillere de rastlamak mümkün. Bazen toplu işten çıkarmaların arkasına bakıldığında gerçek sebebin üretim azalması olmadığı, sendika kurmaya meyilli kişilerin özellikle seçildikleri bilgisine ulaşmak mümkün olmaktadır.

Çalışma saatleri: Yasal olarak çalışma saati haftada 45 saattir. İşletmelerin çoğunda bu kurala uyulmakla birlikte yasal limitlerin çok üzerinde fazla mesai uygulamalarına rastlanmaktadır. İki vardiya üst üste çalışma veya hafta tatili kullanmadan çalışma en yaygın olarak karşılaşılan durumlardandır. Çoğu zaman geliri nedeni ile işçilerinde gönüllü olduğu bir çalışma modeli olmakla birlikte hem yasal düzenlemelere hem de standartlara aykırı bir uygulamadır.

Ücretler: Sektörel olarak farklı uygulamalar ile karşılaşmak mümkün. Otomotiv sektöründe ücretler ülke geneline göre nispeten yüksek ve her şey yasal olarak kayıt altına alınmakta. Ancak tekstil sektörüne bakıldığında, genelde ücretler asgari ücret seviyesinde olup genelde çift bordro tutulması yaygın. Biri yasal olarak gösterilen bordro, diğeri ise işçilerin gerçek maaş ve ödemelerini gösteren bordrodur. Çalışanlar gerçek maaşları üzerinden sigortalanmadıkları Sosyal Sigortalar Kurumunda ileride alacakları ödemelerde azalma olmaktadır.
Kıdem ve ihbar tazminatları bazen çıplak maaş üzerinden hesaplanmakta, işçinin diğer hakları göz ardı edilmektedir (örn. yemek, servis, ikramiye vb)

Ayrımcılık: Çok yaygın olmamakla birlikte küçük ve bazen orta ölçekli işletmelerde sahibinin veya yöneticinin kendi bölgesinden olanların oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir.

Disiplin uygulamaları: Disiplin uygulamaları yasal olarak tanımlanmıştır. Sendika olan işletmelerde sendika sözleşmesinde disiplin hükümlerine yer verilir ve işveren ve işçi temsilcilerinden oluşan disiplin komitesi bu kararları alır. Ancak birçok işletmede kasıtlı olmadığı sürece para kesintisi gibi disiplin uygulamaları pek olmaz. Genelde fiziksel, zihinsel vb taciz uygulamaları ile karşılaşılmamıştır.

Sürekli çalıştırma: Yasal olarak iş sözleşmelerinde deneme süresi 2 aydır ve 4 aya kadar yapılan sözleşme ile uzatılabilir. Bazen geçici olmayan işler için de geçici iş sözleşmeleri yapılarak işçi yılını doldurduğunda kazanacağı birtakım haklardan mahrum bırakılmaktadır. Bir firmada 10 yıl çalışmış, her yıl farklı firma adına sözleşmesi yenilenerek yıllık izin hakkı, tazminat vb haklardan mahrum kalan çalışanlar ile karşılaşılmıştır.

İşyerlerinin bazı yasal yükümlülüklerinden muaf kalmak amacıyla asli işini birden fazla taşeron şirkete devrettiği görülmektedir. Burada da işyeri çalışanı ile taşeron şirketi çalışanları arasında aynı işi yapmalarına rağmen ücret ve haklar açısından çok fark bulunmaktadır.

Geleceğin dünyasında ticaret yapmak istiyorsak kaliteli ve ucuz ürünleri çevreye saygılı şekilde üretmenin yanı sıra bu tür insani ve etik standartların şartlarına da uyumlu hareket etmek gerekecektir. Yine deneyimlerimizden iki örneği konunun önemini vurgulamak için paylaşmak istiyorum. Birincisi Avusturya’da bir marketler zinciri. Mağazalarında satacağı havlular için Denizli’de üretim yaptırtmayı planlayan bu firma, kalite ve fiyat onaylarından önce sosyal sorumluluk kriterleri açısından üretim yaptırabileceği firmaları denetlettirmiştir. Diğer örnek ise FMO Bankası. Kredi vereceği kuruluşları sosyal sorumluluk açısından da denetlemesi ve uygun bulunmayanlara kredi vermemesi.Bu tür örnekler önümüzdeki günlerde hızla yaygınlaşacaktır.
 

Tülin Pervan DİKENER
Genel Müdür Yardımcısı


Kullanım Şartları | Gizlilik | Fikri Mülkiyet | Telif Hakkı © 1999-2024 Gelişim Yönetim Sistemleri A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.

Web Tasarımı ve İçerik Yönetim Sistemi ProData Bil.Yaz.Don.Ltd.Şti. tarafından yazılmaktadır.